CAGDAS TOPLUM
ANA SAYFA

KULTUR-SANAT-MEKAN

CAGDAS TOPLUM

ROPORTAJ

RAHATLAYALIM

SARKININ HIKAYESI

DUNYADA NELER OLUYOR

SIRA SIZDE

IRTIBAT 

HAKKIMDA

FOTOGRAF

FAVORI LINKLER


DAVRANIS, HERKESIN KENDI IMAJINI SERGILEDIGI BIR AYNADIR. (GOETHE)

Bir insan gercek anlamda toplumla iliskisini kesmisse , topluma dönük olarak hicbir sorumluluk duymuyorsa , orada demokrasinin ici bostur. Kültür onemini kaybetmisse ve asagılık olanlarla iyi olanlar arasındaki fark kaybolmussa , toplum guven kaynagı olmaktan daha cok guvensizlik ve hastalık kaynagı olmussa , ruhunu kaybetmis boyle bir toplumdan insan umudunu kaybeder ve kendi kabuguna cekilir. Kendi kabuguna cekilerek toplumsal yasama yabancılasmıs insan hem kendi yasamını hem de iliski icinde oldugu insanların yasamını anlamsız kılar. Çagımızın en öldürücü hastalıgı budur.
(M.L.King , Jr. )

OLUP BITEN
ONURE ETMEK
Dogru isler yaptigina inandiginiz insanlari onure etmek gerektigine hep inanmisimdir.
BBG yarismasi ne kadar dogrudur ne kadar yanlistir bu herkesin kendi kisisel gorusudur. Acikcasi ben onlari firsatim oldukca izlerdim.
Zamam zaman ev icinde ablamla olaylarin muzakeresini yapardik. Cunku gercekten toplumda hepimizin karsilastigi olaylar o eve sıkıstırılmıstı adeta.
Benim asıl bahsetmek istedigimse evden 1. olarak ayrilan ve 100 milyar T.L. odulu alan Melih.
Kaciniz Melih i destekliyordu bilmiyorum. Davranislarini hep onayladiniz mi onu da bilmiyorum.
Ama o hepimizin ibretle bakmasi ve takdir etmesi gereken birsey yapti.
Melih, eve girmeden once kalp nakline ihtiyaci olan bir komsusuna bir soz verdi. Eger odulu alirsa ona yardim etme sozuydu bu.
Melih, eve girdiginden itibaren ki 99 gun icinde bir kez bile bu konudan bahsetmedi. Neden mi? Cunku o, kendi cıkarı icin degil insanlik icin o kisiye soz vermisti. Melih, bir cok kez direkten dondu. Ama bu olayi hic gundeme getirmedi. 100 milyar T.L. yi aldi.Kendi kisiligi ve tavırlarıyla kazandı ya da bazılarının dedigi gibi yakısıklılıgı getirdi ona bu odulu. Ben bununla da ilgili degilim.
100 milyari aldiktan sonra ona sorulan “Ne yapicaksin bu parayla” sorularina o, sadece “Emin olun iyi seyler icin kullanicam ” seklinde cevap vermekle yetindi. Asla boylesi guzel bir bagistan bahsetmedi. Bu olay sakli kaldi taki kalp nakli gerceklesene kadar. Komsusuna, Melih parayi vermisti ve komsusu ameliyat olmustu. Komsusunun esiydi bu gercegi kameralara anlatan, Melih degildi.
O hic bahsetmedi bu olaydan sorulunca ona, bir soz verdim ve yerine getirdim dedi.
Onu seviyor muydunuz bilmiyorum. Belki ilk kez duydunuz adini .Belki de artik hic ilginizi cekmiyordu yaptiklari.
Benim de artik BBG eviyle pek ilgilendigim soylenemez ama Melih bence hepimize ders olacak birsey yapti.
Onure edilmeliydi ve elimden gelen sadece bu yaziyi yazmakti.
Tebrikler Melih, umarim insanlik dersi almasi gerekenler de gormustur seni...
15/06/2001

FARKINA VARALIM
Zaman hizla ilerliyor. Biz bunun farkina gec variyoruz. Oysa, farkina varinca is isten gecmis oluyor.
Yasanan her saniyeyi gercekten yasamis olmayi isterdim ama gecmisimi degistiremem.
Einstein’in zaman makinesini icat etmis olmasini en cok isteyenlerden biri de benimdir. Ama bu olmadigina gore hersey bugune bagli demektir.
Yasanan her anı gercekten yasanmis kılmak...
Aksam uykuya dalmadan once bugun yaptiklariniz , kendinize kattiklariniz ve baskalarina olan davranislariniz nelerdi diye bir dusundugunuzde sizi mutlu eden cevaplar geliyorsa eger aklınıza siz bunu artik zaten basarmissiniz demektir. Ya ben...
Gecmisin gecmiste kaldigini artik biliyorum ve gelecegin bugunden sonra oldugunu da .Bugun gelecek icin gecmis oalcak. Gelecek de gecmisten yani bugunden dolayi uzulmemek icin gecen her saniyenin hakkını vermek gerektigine inaniyorum.
Yasam cok kısa ve hicbirsey gecen saniyeyi bile geri getiremez.
Haydi su hayati birbirimiz icin yasanılır kılalım. Bunun icin de ilk olarak kendi yasamamizdan baslayalim.
10/06/2001

YASANANLAR
BASARILI IKI SPORCU
Jennifer Capriati , ondan size daha once de bahsetmistim. O profesyonel bir tenis oyuncusu ve dunyanin en iyilerinden biri.
Bu sene Avustralya ve ardindan da Fransa tenis turnuvalarinda sampiyon olup kupayi aldi. Ama o zor gunler yasadi. Uyusturucu ile savasti. Babasi ve ailesi onun yanindan hic ayrilmadi. O boyle diyordu tesekkur konusmasinda . “Beni hep destekleyen aileme tesekkurler. ”
O anda ailenin aslinda ne kadar yapici ve yıkıcı olabilecegini bir kez daha anladim. Jennifer Capriati, anlasilan uyusturucu sorunuyla ugrasirken ailesi onu hic yalniz birakmamisti ve artik guzel gunleri yasama ve onlarin tadini cikarma zamani gelmisti. Jennifer, kupayi muhtesem bir mucadelenin sonunda havaya kaldirirken babasi da kızıyla gurur duyuyor ve gulumsuyordu gercekten gulen gozlerle.
Jennifer Capriati bu sene birsey icin daha savasiyor aslinda. Corina icin. Corina da profesyonel bir tenis oyuncusu. 1999 senesinde cift bayanlarda Davenport ile sampiyon olmustu. Ama o su anda hastahanede ve yasam savasi veriyor. O kan kanseri.
Jennifer, her mac oncesi ona destek olmak icin kartlar yaziyor ve kameralara bunlari gosteriyor. Kupayi aldiginda da yaptigi konusmada “ bu zaferi Corina ya adiyorum, haydi Corina cabuk iyiles ” diyor.
Arkadaslık, vefa, insanlık... Bir sporcudan baska ne istenebilirki. Tebrikler Jennifer nice basarilara.
Bu arada Kuerten den de bahsetmeden gecmiyeyim.
Kuerten 24 yasinda ve o da dunyanin en iyi tenis oyuncularindan biri.
Gecen sene elde ettigi Fransa aciktaki sampiyonlugu bu sene de tekrarladi. Kuerten in 8 yasinda zihinsel ozurlu bir erkek kardesi var. Kuerten hayatini ona adadigini belirtiyor ve elde ettigi basarilarin kardesini cok mutlu ettigini soyluyor.
Ne dersiniz bu kadar iddiali amaclarimiz olmak zorunda degil ama yukariyi hedeflememizin sizce de vakti gelmedi mi artik. Murat Birsel in dedigi gibi eger yukariyi hedeflersek daha buyuk dusunuruz.
Buna milletce cok ihtiyacimiz var.
Saglıklı gunler dilegiyle...
13/06/2001


TRAFIK VE BIZ
Trafikde ne kadar canavarlasiyoruz. Bizler insaniz o zaman neden oyle davranmiyoruz. Trafikte, en sakin insanlarin bile birer canavara donustugunu izlemek beni urpertiyor ve o zaman olan kazalari hic garipsemiyorum.
Sinirlerimize hakim olamaz hale geldik. Ne acı...
Birbirimize hic saygı duymuyoruz. Oysa sevgiden once gelir saygı. Bunu unutuyoruz. Baskalarinin haklarina saygılı degiliz.
Emniyet seridini kullanmaktan cekinmiyoruz. O kalabalik trafikte acil durumda ona ihtiyaci olabilecek kisilerin varligini unutuyor ya da daha da kotusu bununla ilgilenmiyoruz.
Gitgide cekilmez hal aliyoruz.
Ustelik sıcak havalar da geldi.
Lutfen sinirlerimize hakim olalim ve baskalarini da dusunmeyi ogrenelim.
10/06/2001